Alabanda Ören Yeri ve Kızlarhisarı Efsanesi

10.03.2024

6 Dakika

Alabanda Ören Yeri ve Kızlarhisarı Efsanesi

 

Aydın’ın Çine ilçesinde bulunan Alabanda Antik Kenti, hakkında ulaşılan ilk bilgiler Helenistik döneme ait olsa da tarihi 4000 yıl önceki Hitit İmparatorluğu zamanına kadar uzandığı düşünülen bir yerleşimdir. Yerleşim, Anadolu’nun Roma İmparatorluğu egemenliğine girdiği ilk yıllarda imparatorluk tarafından bağımsız bir kent olarak tanınır ve MS 4. yüzyılda Bizans İmparatorluğu egemenliğine girerek Aphrodisias metropolitliğine bağlı bir piskoposluk merkezi olarak konumlanır. Ünlü tarihçi Strabon’un, oldukça zengin ve eğlenceye düşkün bir halka sahip olduğunu söylediği kentte ilk kazılar geçtiğimiz yüzyılın başında yapılır. 

 

Alabanda Ören Yeri

 

Antik tiyatrosu, senato binası, hamam yapısı, kent surları, Apollon tapınağı ve bir Dorik tapınağın kalıntılarının görülebildiği Alabanda, Ege bölgesinde bulunan pek çok büyüleyici antik kentten biridir. Adını, Karya dilinde Ala (At) ve Banda (Yarış) sözcüklerinin birleşiminden aldığı düşünülen kentin, Kral Kar’ın oğlu Alabandos’un bir at yarışını kazanması nedeniyle bu adı aldığına dair bir söylence de bulunur. Fakat, kent hakkında yöre insanları arasında anlatılan dokunaklı bir hikâye daha vardır. Kentin bölgede yaşayanlar tarafından “Kızlarhisarı” olarak adlandırılan senato binasının merkezinde yer aldığı bu efsaneyi sizlerle paylaşmak istiyoruz.

 

Kızlarhisarı Efsanesi

 

Söylenceye göre, Alabanda krallarından birinin çok güzel bir kızı vardır. Prensesin güzelliği o kadar çarpıcıdır ki görenler gözlerini ondan alamamakta, kentin çoğu delikanlısı kıza duydukları umutsuz aşkla yanıp kavrulmaktadır. Bu aşıklar arasından ikisi, kentin iki yetkin sanatçısı, prensese gerçekten talip olma cesaretini gösterir ve kral babasına prensesle evlenme dileklerini iletir. Kralın ise sonunda güzeller güzeli kızını evlendireceği kişiyi seçmek için bir planı vardır. Kentin bu iki yetkin sanatçısına da aynı anda işe koyulmalarını emreder. İçlerinden biri kentin senato binasının yapımını üstlenecektir, diğeri ise kentin su ihtiyacını karşılayacak yapının inşasını... İkisi de aynı anda işe başlayacak olan taliplerden hangisi yapıyı daha erken tamamlarsa kral kızını ona verecektir. 

 

İki sanatçı da aşkları uğruna, tutkuyla işe girişir. Bütün zorlukları göğüsleyecek bir heyecanla ilerletirler çalışmalarını... Fakat bir noktada senato binasını yapmakta olan, diğer sanatçının çok hızlı çalıştığını fark eder. Su yapısını tamamlamak için canla başla çalışan sanatçı öyle hızlı yol almaktadır ki kendisinin ona yetişip prensesle evlenme umudunun kalmadığına kanaat getirir. İşte bu noktada aşk ihtirasa dönüşür ve rakibini alt etmek için hileli bir yola başvurmayı göze alır. Rüşvet olarak büyük meblağlar vererek diğerine gönderilecek aracılar ayarlar. Su yapısının tamamlanması için gece gündüz çalışan diğer sanatçıya giden bu aracılar; senato binasının çoktan tamamlandığını, rakibinin prensesle evlenmesine karar verildiğini ve düğün hazırlıklarının bile başlamış olduğu yalanını söyler. 

 

İhtirasa Dönüşen Aşk

 

Su yapısını inşa etmekte olan sanatçı büyük bir şaşkınlık geçirir ve hayal kırıklığına uğrar. Şoke olmuş bir halde etrafına bakıp o an gözüne çarpan ilk nesneyi, inşaatta bulunan bir balyozu kaldırıp havaya fırlatır. Ve düşmekte olan balyozun altına girip intihar eder. Söylencenin bir başka formunda ise sanatçı kendi yaptığı İncekemer’den aşağı atlayarak kendi canına kıyar. İhtirasa dönüşen aşkın nasıl bir cinayetle sonuçlanabileceğini anlatan hikâyenin sonunda rakipsiz kalan sanatçı güzeller güzeli prensesle, bir cana kıymış olmak pahasına evlenir. Yöre insanı, senato binasına Kızlarhisarı denilmesinin nedenini bu efsaneye bağlar. 


Yöre insanının dilden dile anlattığı bu dokunaklı hikâyeye kaynaklık eden Alabanda Ören Yeri, Türkiye’nin görülmeye değer arkeolojik alanlarından biridir. Buraya yapacağınız bir ziyarette efsaneye konu olan senato binasını ve bir su yapısı olan İncekemer’i de görebilirsiniz.
Menu
English
Giriş