Mermerde Ölümsüzleşen Güzelliğin Şehri: Afrodisias

12/26/23

5 Minute

Mermerde Ölümsüzleşen Güzelliğin Şehri: Afrodisias

 

Aşkın ve güzelliğin tanrıçası Afrodit, günümüzde Türkiye’nin güneybatısındaki Akdeniz kıyılarında yer alan muhteşem bir antik kente ismini verir. Yüzyıllar önce tanrıçanın namına yakışan güzelliklerin üretildiği bu kent Afrodisias’tır. 1 ve 3. yüzyıllar arasında barındırdığı heykeltıraşlık okulunun kazandığı ün ile dillere destan olmuş kent, Antik Çağ’ın önemli bilim ve sanat merkezlerinden biridir.  

 

MÖ 2. yüzyılın erken dönemlerinde bir şehir devleti olarak kurulduğu düşünülen Afrodisias, ilerleyen yıllarda gücünü artıran Roma Senatosu’nun vergi ayrıcalığı ve özerklik tanıdığı bir şehir haline gelir. Bu da Afrodit kültünün merkezi bir rol oynadığı şehirdeki yaşantının, sanata ve estetiğe daha fazla odaklanmasını kolaylaştırmış olmalıdır. Elbette, şehrin kuzeydoğusunda bulunan mermer ocakları da hem Afrodisias’ta günümüze ulaşan muhteşem mermer yapıların ve heykellerin oluşmasının hem de kentin Antik Çağ’ın ilerleyen dönemlerinde de adeta tüm Roma’nın en ünlü heykel atölyesine dönüşmesinin koşullarından birini yaratır. 

 

Kente kimliğini kazandıran tanrıça Afrodit’in kendine has yorumlanışı, Afrodisias’ın eşsiz kozmopolit yapısına dair de bir fikir verir. Tanrıçanın kentteki Afrodit Tapınağı’nda bulunan heykeli, aşk ve güzellik tanrıçası Helenistik Afrodit ile Anadolu’nun geleneksel doğurganlık tanrıçası figürlerinin bir sentezini andırır. Afrodit kültünün kentteki etkisi öyle yoğundur ki Roma İmparatorluğu, Hristiyanlığı resmi din olarak kabul ettikten sonra bile önemini kaybetmez. Afrodit Tapınağı 6. yüzyıla kadar kiliseye dönüştürülmez.

 

Gelin, aşkın ve güzelliğin tanrıçasına ve onunla özdeşleşen inanca böylesine değer veren ve birçoğu muhteşem sanatçılar olan Afrodisias’ın insanlarından günümüze kalan mirasa biraz daha yakından bakalım.
 

Afrodisias’ın Eşsiz Mekânları


Tetrapylon

Afrodisiaslıların büyük olasılıkla yalnızca kentlerinin estetik değeri ve görkemini artırmayı düşünerek inşa ettiği yapılardan biridir. Dört yanında bulunan dörder sütunda çok zengin yontuculuk sanatı örneklerine sahip olan bu yapının, tapınağa gidecek merasim alaylarının toplandığı yer olduğu düşünülür.

 

Stadyum

 

Afrodisias’ın en iyi korunmuş yapılarından biri olan stadyum, 30.000 kişilik kapasitesiyle dünyanın en görkemli ve en önemli antik yapılardan biridir. Afrodisias faal bir kentken, genellikle atletizm ağırlıklı oyunların düzenlendiği bu muhteşem yapıyı mutlaka görmelisiniz.

 

Tiyatro

 

Anadolu’nun en eski üç katlı sahne binası olan Afrodisias’ın tiyatrosu, 1. yüzyılın ilk yarısına tarihlenir. Tiyatro, 8000 kişilik bir kapasiteye sahiptir ve sahne binasının duvarlarında Afrodisias’ın tarihiyle ilgili önemli gerçekleri açığa çıkaran yazıtlar bulunur.

 

Sebasteion

 

Sebasteion, Roma’nın ilk beş hükümdarını ifade eden Julio-Claudian Hanedanı’na adanmış bir tapınak kompleksidir. Üç ana yapıdan oluşan anıtın iç ve dış sütun başlıklarında muhteşem kabartmalar ve dekor panelleri vardır. 


Odeon

 

Afrodit Tapınağı’nın güneyinde bulunan yapının konserler, konferanslar ve çeşitli performanslar için kullanıldığı düşünülür. Ayrıca 5. yüzyılın başlarına kadar burada senato toplantıları ve ilerleyen yıllarda da spor müsabakaları gerçekleştirilir. Sahne binasının üst kısmında bu müsabakalarda başarılı olanların isimleri yazılıdır. 

 

Afrodit Tapınağı

 

Gelelim antik kentin en önemli yapısına, Afrodit Tapınağı’na... On dört görkemli sütunu günümüzde de ayakta olan bu tapınak, Anadolu’ya özgü İon tarzında inşa edilmiştir. Tümüyle mermerden olan tapınak, Afrodisias’a asıl kimliğini kazandıran aşk ve güzellik tanrıçasının hatırasını ayakta tutan büyüleyici bir yapıdır. Dış duvarlarının büyük kısmı ve apsisi günümüze kadar korunarak gelmiş bu eşsiz tapınağı mutlaka görmelisiniz. 

 

Afrodisias Müzesi


Antik kent sınırları içinde bulunan Afrodisias Müzesi’nde, yüzyıllar boyunca çok önemli bir sanatsal üretim merkezi olmuş kentte bulunan muhteşem parçalar sergilenir. Afrodisias’ın ünlü heykeltıraşlık okulundan çıkan heykeller, doğal olarak müzede sergilenen en dikkat çekici eserlerdir. Kentin ana tanrıçası Afrodit’in kült heykelinin yanı sıra, kentin ikinci kurucusu Zolios’un anıt mezarından kabartmalar, Truva Savaşı’nın trajik bir sahnesini betimleyen Achilleus ve Pentasilla heykeli ve Dionysos’u taşıyan Satir Heykelleri müzedeki dikkat çekici parçalar arasındadır.

Afrodisias Antik Kenti, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan insanlık tarihinin en çarpıcı değerlerinden biri. Elbette bu eşsiz antik kenti tanımanın en iyi yolu, Türkiye’ye gelip onu ziyaret etmek. Bu eşsiz deneyim için sizi de Türkiye’ye bekliyoruz.


 
Menu
English
Login